Yerkabuğunun %0,008 kadarını oluşturan nikel, çekirdeğin derin kısımlarında demir, oksijen, silis ve magnezyumdan sonra en bol bulunan beşinci elementtir. Doğada saf olarak bulunmaz, çoğunlukla demir ve kobalt ile birlikte oksitler, sülfitler ve silikatlar şeklinde oluşur. En önemli nikel mineralleri; nikelin (NiAs), kloantit (NiAs2), pentlandit [(FeNi)S], millerit (NiS), anaberjit [(Ni)3(AsO4)28H2O] ve garniyerit [(NiMg)3Si2O5(OH)4] dir(MTA, 2018).

Sahip olduğu üstün nitelikler nedeniyle endüstride en çok kullanılan metallerden biridir. Gerek metal ve alaşımları gerekse paslanmaz çelik olarak geniş kullanım alanları olan bir metaldir. Ticari olarak saf olan (%99,5) dövülmüş ve dökülmüş haldeki nikelin endüstri bakımından geniş ve önemli kullanım alanları vardır. Bunun nedeni nikelin sahip olduğu iyi mekanik ve fiziksel özelliklerin yanı sıra korozyona karşı gösterdiği yüksek dirençtir. Birçok ticari şekilde bulunan nikel kolaylıkla soğuk ve sıcak işlenebilir, kaynak edilebilir ve tornadan geçirilebilir, yüksek sıcaklıklarda mukavemetini ve sıfırın altındaki sıcaklıklarda ise sünekliğini ve tokluğunu olduğu kadar mukavemetini de mükemmel derecede korur. İşlenmiş nikel, mekanik özelliklerinin çoğu bakımından yumuşak çeliğe benzer fakat çeliğin aksine korozyona karşı yüksek bir mukavemet gösterir. Nikelin korozyona karşı dayanıklı bir metal olarak en fazla göze çarpan özelliklerinden biri de alüminyumun aksine alkalilerin etkisine karşın tam bir mukavemete sahip olmasıdır. Nikel yüksek sıcaklıklarda kırılgan hale gelmez. Soğukta ferromanyetik olan nikel 370°C’da bu özelliğini kaybeder. Tel ve levha haline getirilebilir.

Nikelin başlıca kullanım alanları: paslanmaz ve alaşım çeliği üretiminde, demirsiz alaşımlarda, elektro-kaplamada kullanılır. Nikelin uç ürünleri ise uçak, gemi ve kara taşıtlarının korozyona maruz parçalarının üretiminde, kimya sanayiinde, elektrikli aletlerde, petrol sanayiinde ve mutfak aletleri yapımında kullanılır (JMO, 2001).

Türkiye’de Nikel Yataklarının Durumu

Ülkemizde MTA’nın kuruluşundan itibaren başlayan metalik maden arama faaliyetleri sonucunda hem lateritik hem de sülfit tip nikel cevherleşmeleri tespit edilmiştir. Jeolojik konumu nedeniyle nikel cevherleşmesine uygun olan Anadolu’nun çok farklı yerlerinde nikel rezerv tespiti yapılmıştır.

En büyük nikel yatakları Manisa-Turgutlu-Çaldağ, Manisa-Gördes ve Eskişehir–Mihalıççık-Yunus Emre yörelerinde bulunur. Ayrıca; Uşak–Banaz, Bitlis–Pancarlı, Bursa–Orhaneli-Yapköydere, Sivas–Divriği-Gümüş, Bolu–Mudurnu-Akçaalan ve Hatay-Payas-Dörtyol’da nikel yatakları tespit edilmiştir.

Ekonomik ve işletilebilir olan nikel oluşumları Manisa-Çaldağ, Manisa-Gördes ve Eskişehir-Mihalıççık-Yunus Emre madenleridir. Diğer bölgelerdeki cevherler düşük tenörlü olduklarından işletilmeleri şu an için ekonomik olmamaktadır. İşletilmekte olan yataklarda tüvenan cevherden saf nikel elde etmek için kurulan zenginleştirme tesisleri kurulmuştur (MTA, 2018). 

Özellikle 2000’li yıllarla nikel fiyatlarının hızlı yükselişi ile başlayan özel sektör girişimleri, nikel madenciliğine hareketlenme getirmiştir. 

Türkiye’de 1.21Mton metal içerikli yaklaşık 110Mton nikel rezervi bulunmaktadır (MTA, 2018; TMMOB, 2012).