Platin
Platin grubu metaller periyodik tablonun 8B grubunda bulunan; platin, paladyum, rodyum, rutenyum, osmiyum ve iridyumdan oluşan elementlerdir. Platin 1748’ten bu yana, gruptaki diğer metaller ise 1800’lerin başından beri bilinmektedirler. PGM’ler diğer değerli metallere göre daha az bulunmakta ve teknolojik yönden daha önem taşımaktadır. Fiziksel ve kimyasal olarak oldukça benzer olan ve doğada genellikle bir arada bulunan platin grubu metaller sahip oldukları farklı ve olumlu özellikleri ile diğer metallerden sıyrılmakta, günümüzde de giderek genişleyen bir kullanım alanına sahip olmaktadır.
PGM’ler kimyasal olarak özellikleri bakımından da birbirlerine çok benzerler. En temel ortak kimyasal özellikleri sahip oldukları düşük elektron afiniteleridir. Elektron afiniteleri düşük bu PGM’ler çeşitli kompleks tuzlar meydana getirirler. Yüksek termodinamik kararlılığa sahip PGM’ler anodik veya oksitleyici ortamlarda üzerlerinde oksijen emilimiyle oluşan ince oksit tabakası sayesinde pasifleşerek korozyona karşı direnç gösterirler. Bu nedenle çözünürlüğü yüksek karmaşık iyonların yokluğunda, platin grubu metaller alkali, tuz ve asidik çözeltilerde korozyona karşı dirençlidir.
PGM’ler üstün fiziksel ve kimyasal özelliklerinden dolayı geniş bir kullanım alanına sahip olmaya başlamışlardır. Saflıkları, estetik görünümleri, renkleri, dayanıklılıkları, sertlikleri, paslanma ve kararmaya karşı direnç10
leri sebebiyle kuyumculuk sektörü PGM’lerin en çok kullanıldığı alanlardan biridir. Katalitik özellikleri sebebiyle PGM’lerin en geniş uygulama alanı bulduğu sektör otomobil katalizörleridir. Elektrik ve termal iletkenlikleri yüksek olan PGM’ler hard disk sürücülerin kaplamalarında, fiber optik kablolarda, termokupullarda ve seramik kapasitörlerde kullanılarak elektronik sektörünün de vazgeçilmezi haline gelmeye başlamışlardır (MTA 2019, DPT 2001).